17 Mart 2015 Salı

Okuma Etkinliği: Aşka Var Mısın? - Natasha Boyd Kitap Yorumu



Kız kıza yaptığımız okuma etkinliğinden ve  uzun süre sonra yazılı olarak yaptığım kitap yorumundan herkese merhaba! İki Kapak Arası'ndan Rabia ve Kitap Dedikodusu'ndan Merve'yle gerçekleştirdiğimiz bu etkinlikte Aşka Var Mısın?'ı yorumluyoruz ve 3. günde olduğumuz için kitabın yorumunu okumaktan sıkıldınız ama bir de benden duyun :)

Jack Eversea bir dünya yıldızı. Onu tanımayan yok. Adam bildiğiniz ilah gibi bir şey, anlayacağınız mükemmelliğin tanımı = Jack. Aşağıdaki temsili insana da çok benziyor benden söylemesi :D



Keri Ann Butler ise Butler Cowe kasabasında [Evet kızın soyadı kasabanın ismi ve evet bundan gurur duyuyor ve her fırsatta bunu söylüyor :) ] yaşayan bir garson ve hayatına başlamak için ağabeyi Joey'nin tıp fakültesini bitirip kasabaya dönmesini bekliyor. Aynı zamanda kasabada onların adına olan evi onarmaya ve komşularından daha az şikayet almaya çalışıyor. Çünkü neymiş? Kasabaya adını veren bu ailenin evinin bu kadar yıkık dökük olması hiç hoş değilmişmiş falan filan.

Keri Ann için hayat böyle sıradan devam ededursun, bir gün çalıştığı bar-cafemsi yere tuhaf davranışlı bir adam geliyor, kepi olsun kafasını önünden kaldırmayışı olsun bir gizemli bir gizemli. Bir hamburger sipariş ediyor ve Keri Ann'le arkadaşı Jazz'in yaptığı dedikodulardan duymaktan rahatsız bir şekilde hamburgerini yemeden hesabını ödeyip kalkıyor. Kızlar nereden bilsin dedikodusunu yaptıkları adamın önlerinde oturanla aynı kişi olduğunu değil mi? Jack de haklı sonuçta, adam Los Angeles'tan ta buraya sevgilisinin onu aldattığı gerçeğinden kaçarak gelmiş ama duyduğu tirane burada da aynı :/ 

Neyse, gecenin bitişine doğru Keri Ann barı kapatmak üzereyken Jack çıkageliyor aç vaziyette, hamburgerini istiyor kibar bir şekilde. Adamın geliş amacı hamburgerken, hamburgeri yemeden gitti aç tabi. Jack ona kimliğini açıklıyor biraz sonra ve baya da konuşuyorlar Keri Ann'le. Ama Keri Ann hiç hayran kız moduna girmiyor, tamamıyla cool vaziyette Jack'i her yeni tepkisiyle şaşırtmaya devam ediyor. 

(seyhandan.blogspot.com.tr)

Olaylar gelişiyor ve Jack ona evi onarmasında yardım etmeye başlıyor Keri Ann de onun market alışverişini yapmaya. Ee, kasaba ne kadar küçükse birbirini tanıyan da o kadar çoktur değil mi? O yüzden Jack'in bir maskeye ihtiyacı var ve o da Keri Ann'in ta kendisi. Ama insan maskesiyle bütündür değil mi? Uzak duramaz, gizem çekicidir çünkü, istenendir. Aynen o misal Jack ve Keri Ann de birbirinden uzak duramıyor ve olaylar gelişiyor. Gerisini siz keşfedin ben de biraz da karakterlere değineyim :)

Jack'in ilahlığı ve Keri Ann'in Keri Ann'liği dışında Jazz diye bir karakterimiz var ki Keri Ann'in BFF'si olur kendileri, bir deli dolu bir tatlı görmeniz gerek. Hani bazı kitaplar vardır yan karakterlerine de bayıldığımız; Tersyüz'deki Bailey olsun, Umutsuz'daki Six olsun, Jazz de öyle bir karakter. 

Joey, Keri Ann'in ağabeyi ve benim çok gurur duyduğum bir karakter. Jack ve Keri Ann'in içinde bulunduğu mutluluk baloncuğu patladığında aynen "Hey Eversea! Kardeşimi sana yedirtmem." diyor resmen. Bu ikisinin kardeşlik bağlarına hastayım *-*

Diğer değinmek istediğim karakterse şirretlik abidesi, şuh Audrey Lane. Bu da (bu diyorum çünkü bence insan sıfatını hak etmiyor -_-) Jack'i aldatan ve kitabın ortalarında yaptığı klişe hareketle kendisine lanetler okutturan Hollywood yıldızı nam-ı diğer Jack'in sevgilisi. 

Kitapla ilgili düşüncelerime gelirsek bence kitap gerçekten çok hoştu. Kendisini bana 7 saatte okutturdu ve kitap dışında Jack'i okumak da ayrı bir keyifti. Beğenmediğim iki nokta vardı bu da Audrey'nin sonda yaptığı klişeye kanışları (ki Keri Ann ve Jack gibi kişiliğe sahip insanlardan "Haha! İyi şakaydı, kimi kandırıyorsun sen?" demesini beklerdim) ve kitabın sonunda yazarın 'o' duyguyu bana çok hissettirememesiydi. Bunların dışında harika bir kitaptı bence ve ikinci kitap olan Sonsuza Kadar'ı büyük bir merakla bekliyorum, kesinlikle okumam gerekiyor onu *-* Ki bence siz de okuyun bu seriyi, güvenin bana süperdi <3


Yabancı Yayınlarına katkılarından dolayı teşekkür ediyorum ve biricik editörümüz Tuğçe Nida Sevin'e de ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum. Yabancı Yayınları son zamanlarda gönlüme taht kurmuştu zaten çıkardıkları kitaplar, kaliteleri ve ayraçlarıyla. Üstüne bir de bu kadar ilgili ve tatlı oluşları da eklenince iyice bir tavan yaptı sevgim <3 Umarım yorumum yararlı olmuştur ve bu seriyi siz de okursunuz. Başka yorumlarda görüşmek üzere!! :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder