13 Mayıs 2014 Salı

Kitap Yorumu #4 :Anna Kan Giyinmiş Kız-Kendare Blake



Künye:
Kitabın Adı:Anna Kan Giyinmiş Kız
Orijinal Adı:Anna Dressed in Blood
Yazar:Kendare Blake
Seri: Anna #1
Goodreads Puanı: 4.01/5

Merhaba :) Araya bir iki sınav girdi ve yorum yazmayalı çok uzun olmuş gibi geldi ama beklettiğime değdi diyebilirim çünkü tazecik Anna yorumumla karşınızdayım [bitireli 3 dk. oldu :)]

Kitap Martı Yayınları'ndan ve ben bir şey fark ettiğimi düşünüyorum;Martı'da ayrı bir büyü var,sanki kitabın daha akıcı olmasını sağlıyor.Yazı puntosundan mıdır bölüm başlarının insanı çekişinden midir bilinmez,şu ana kadar okuduğum Martı kitaplarını hep bir iki günde bitirmişimdir.Hayır yani sadece bana da öyle gelmiyor Eylül ve İrem'in fikirleri de aynı yönde :) Yani yayınevini bu konuda başarılı buluyoruz ;)

Anna'nın kapağına bir tek ben bayılmış olamam her halde :) Kitabın sırtı da kapağı da hem birbirleriyle hem de konuyla büyük bir uyum içerisinde ve kütüphanenizde gözleri üzerine çektiğini söyleyebilirim :) Yani dış tasarım açısından benden tam puan alıyor :3



Anlatıcımız bu kitapta erkek.Çoğu kitabı kızların anlatımından dinlediğimiz için mi bilmiyorum ama bu tarz kitaplar bana daha eğlenceli geliyor,değişiklik güzel şey ;)

Aynı zamanda anlatıcımızın ismi de beni baya bir eğlendirdi ilk başta: Theseus Cassio Lowood..Çocuğun suçu değil,annesiyle babası Shakespeare tutkunuymuş ondan olmuş hep bunlar :D Ama "dostları ona Cas der" :) Neyse geyiği bırakıp biraz da konuya değineyim:

Cas Lowood'un hayatı ona "sadık takipçisinin" yolladığı ihbarları çözmekle geçiyor.Babası öldükten sonra ona kalan cadı bıçağıyla hayaletleri avlıyor,içten içe de kendini babasını öldüren hayaletle yüzleşmeye hazırlıyor.Kitap,Cas'in o an öldürdüğü hayalet olan "12.Otoyol Otostopçusu"ndan başlıyor.Tabii bu öyle kolay bir iş değil,ilk önce sağlam bir araştırma yapmak zorunda,bu da 1-2 ay sürüyor.Hayaletlerin kurbanlarına saldırma şekilleriyse nasıl öldürüldüklerine bağlı.İnsanları kendi öldürüldükleri gibi öldürmeye takmış durumdalar.Cas de yem olmamak için araştırmak zorunda.Bu da bir şehirde ancak 2 ay kalabiliyor demek..
Beni öldürmeyi nasıl deneyecek?
-Cas

Daha sonra Anna geliyor.Cas,Anna'nın farklı olduğunu adını duyduğundan beri biliyor ve bu "çekim" hissini daha önce sadece tek bir hayalette hissetmiş; o da babasının katili..Bunu ilk okuduğumda şöyle bir kalıp,acaba babasının  katili o mu ? falan olmuştum ama çok beklersiniz sevgili okurcuklarım çünkü öyle bir şey yok,olamaz,impossible :)

Neden mi?Çünkü Anna diğer hayaletlerden cidden farklı.Mesela kız öldüğünün farkında,zorlamıyo işi :) Çoğu hayalet öldüğünü kabul bile edemiyor,daha çok insanları kandırıp aynı şekilde öldürmenin peşindeler -_-



Bu arada Cas için Anna’nın farklı oluşuna daha çok değinmek istiyorum çünkü diğer işlerine kıyasla Thunder Bay’deki bu görevi daha farklı bir şekilde ele alıyor.Mesela normalde insanları işin içine karıştırmıyor ama bu sefer Carmel Jones ve Thomas Sabin adında iki dişli karakter çıkıyor karşımıza.Thomas bir çeşit cadı ve psişik bağıyla insanların aklını okuyabiliyor.Bir şeyi çok düşündüğünüzde ya da aklınızda sürekli aynı görüntüyü oynattığınızda onun işini kolaylaştırmış oluyorsunuz diyebilirim J Tabi bir de Morfran adında çok kafa bir büyükbabası var J Carmel’se,Cas’in ilk yapılacaklar listesinde bir hedefti ilk başta.Okulun “kraliçe arısının” ağzından her zaman laf alınabilir.En azından Cas değiştirdiği okullardan bunu öğrenmişti.Ama Carmel o bildiğimiz gıcık/sıkıcı/popülerlikle kafayı bozmuş kızlardan değil.Tamam kız okulda ipleri eline almış ve bu onu sosyal hayatta etkili kılıyor ama Carmel içi boş barbie bebeklerden kesinlikle değil,bu yönü de ona bir artı katıyor bence.

Sahip olamayacağım şeyleri istememe sebep oluyorsun
-Anna
Kitabın genel konusu ve karakterleri bu şekilde.Bayıldığım diğer noktaysa küçük büyük demeden her karakterin işe yarıyor ve önemli bir görevinin olması ve en küçük detayların bile çook önemli olaylara bağlanması ve insanlara çok büyük sürprizler yaşatıyor oluşu.Bu açıdan kendinizi Sherlock’la bir vaka çözüyor gibi hissediyorsunuz.Hatta bazı yerlerde öyle şaşırdığım olaylar oldu ki şaşkınlıktan ağzımı kapatamadım :O

Carmel hayalete beyzbol sopasıyla art arda vuruyordu.İşte hiçbir işe yaramadığını düşünen balo kraliçesi. :)


Bu arada şunu da eklemem gerekiyor ki kitapta hiçbir korkunç yan yok.Böyle çok soruyla karşılaştım:Çok mu korkunç diye ama cevabım hep aynıydı:Korkunç değil aksine eğlenceli :P

Uzun yorumun kısası ben bu kitabı çok çok çok beğendim ve bu okumanız/kütüphanenizde bulunması gereken kitaplardan biri.Ve 2. kitap olan Girl of Nightmares –Kabusların Kızı-nı sabırsızlıkla bekliyorum ve size baskı yapıyorum:ALIN,OKUYUN ŞU KİTABI! J

Puanım:5
5 Puan
Anna'nın filminin çıkacağını öğrendiğimde ben:
Yapımcının Stephenie Meyer olduğunu öğrenince ben:








Anna'nın hayalete dönüşmüş halini yansıtan çok başarılı bir fanart :)


Kitabın sonunda ben:




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder