Merhaba arkadaşlar!! Bir önceki yorumumdan bu yana çok geçmemiş olmasına rağmen yeni bir yorumla karşınızdayım. Tatlı Şeytan'la başlayan bu seriyi ne kadar sevdiğimi söylemeye gerçekten gerek duymuyorum, bilen biliyor artık dillere destan sevgimi :3 Konuya girişmeden de Go! Kitap'a sevgilerimi ve teşekkürlerimi iletiyorum, çok teşekkürler *-*
Konuya girmeden önce seri hakkında birkaç bir şey söylemek istiyorum. Bana göre bu seri gerçekten okumanız gereken ve karakterlerle sonuna kadar empati kurmanız gereken bir seri. Bir kere Kaidan bir açıdan Daemon Blake'le benzerlik gösteriyor. Hatırlarsanız Daemon'ın Obsidiyen'de yaptıklarıyla kendinden soğuttuğu kitle hatra sayılırdı. Ama ilerledikçe içini görebilmiş, harika biri olduğunu anlayabilmiştik. Bazılarımızsa - ki ben de bu kitledenim - neler yaparsa yapsın daha baştan anlayabilmişti onu. Burada önemli olan ümidi kesmemek ve malum erkek karakterimizin yaptığı ufak şeylerden bile onu anlamak. Yani burada ne demek mi istiyorum? Baylar bayanlar; Kaidan Rowe'dan ümidinizi kesmeyin çünkü kendisi bomba gibi sahalara dönüyor!
Tatlı Şeytan'ın sonunda olanları biliyorsunuz; Nefler çok zor bir durumdaydı ve birleşmeye ihtiyaçları vardı. Bu kitapta da tam olarak bunu görüyoruz; kimin kime güvenebileceği kesin değil ve Neflerin aynı safta Düklere karşı birleşmesi gerek. Anna'nın görevi de bu; babasının topladığı istihbarat doğrultusunda gelişmeleri Neflere aktarıp tarafları bir araya getiriyor. Kope'un babası da müttefik olduğundan ve onu çalışmaya zorlamadığından iyi durumdaki Neflerden biri de Kope. Yani bu ve Arapça bilişi Kope'u Anna'nın yanında görevlere gitmeye en uygun aday haline getiriyor. Onların müttefik arayışı yeni Nefler de görmemizi sağlıyor: Arabistan'da çalışan vahşi güzel Zania ya da daha önce gördüğümüz ama yakından tanımaya fırsatımız olmamış Flynn gibi. Neflerin hepsi ayrı bir dünya ve onları okumak da ayrı bir güzel.
Ana fikir buydu gelelim ne durumda olduklarına. Anna tam bir "Parti Kızı" olmuş durumda ama en yumuşak kalplisinden. Kendileri insanları içirip dolaylı yoldan içkili araba kullanmalarına neden olsa da bulduğu ilk fırsatta onlara "Varabildiniz mi?" diye mesaj atar :) Aynı zamanda;
Kaidan'sız + Baskıda Hisseden Anna = Dövüşmeyi öğrenmeyi çare gören seksi Anna :))
Öyle bir bıçak fırlatıyor ki görmeniz gerek, ben de öğrenmek istiyorum T_T
Bu da Kaidan'dan:
Gelelim Kaidan'a. Kai Los Angeles'ta grubuyla. Yeni albümlerini çıkardılar falan filan. Burada ileriye dönük bir iki bir şey söylemek zorundayım. Kaidan görünüşte Anna'yı hiç umursamıyor, git diyor ama hepimiz biliyoruz ki Anna'yı seviyor.. Sadece, güzel ve kitaba sarılmak isteyeceğiniz Kai - Anna sahneleri için kitabın ortasına kadar sabretmeniz gerek. Ki şunu da söyleyeyim; şu ana kadar sarıldığım, gerçek anlamda sarıldığım kitaplar bir elin parmaklarını geçmez ve bu kitap da onlardan biriydi :3 Allahım! Nasıl anlatacağım ben sevgimi :')
Gelelim ben neler düşünüyorum kitapla ilgili. Sınav haftamın başlayacağı günden iki gün önce okudum ben bu kitabı tüm arkadaşlarım dersten kafasını kaldırmazken ve başladığım gün bitti. Bakın sınav haftam diyorum siz anlayın ne zorluklara göğüs gererek okuduğumu :) Kitap resmen mükemmeldi söylenecek başka bir şey yok Tatlı Tehlike için. Beğenmediğin kısma gel diyorsunuzdur belki ama benim için öyle bir kısım yoktu.
Ben en iyisi daha fazla Fangirl'lük yapmadan susayım :)
3. Kitap Sweet Reckoning'i de büyük bir merakla bekliyorum. Reckoning "hesaplaşma" demek ama nasıl çevirirler, Tatlı Hesaplaşma mı olur bilemiyorum :) Umarım bir an önce çıkar da onu sömürürüm *-* Bu arada kapak pembe ağırlıklı farkettiyseniz; yani saf sevgi demek duygu açılımı *-*
Anna ve Kaidan'a bayılacaksınız. Yeni Neflere daha da bayılacaksınız. Basıma ve kitabın güzelliğine de bayılacaksınız benden söylemesi ;) Umarım yardımcı olabilmişimdir, görüşmek üzeree! :D
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder